• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM
ZEKAİ GÖRGÜLÜ
z.gorgulu@hotmail.com
RUHSUZ EĞİTİM (1)
28/11/2016

“Bizim çocuk kaçıncı?” diye soruyor artık anneler!

Özellikle anneler!

Hatta bir öğretmen arkadaşım kendi çocuğu için aynı soruyu sormuştu da bana şaşırmıştım… şaşakalmıştım:

“Birinci falan değildir de” demişti, “şöyle bir sıralarsan sınıfta kaçıncıdır bizim çocuk?”

“Neye göre?!” demiştim ben de.

Müzikal anlamda mı?

yoksa sportif mi?

resim?

sözel yetenek? ya da hitabet?

ya da sayısal?

liderlik?

el becerisi?

Hangisini soruyorsun?!

***

Kimse, benim çocuğum “nasıl” diye sormuyor.

Meselâ saygılı mı? paylaşımcı mı? yardım sever mi? ya da uyumlu mu?

“Çocuğum nezaket sahibi mi?” diye soran hiç olmadı meselâ.

kibar mı? kaba mı?

arkadaşlarının haklarına saygılı mı?

Meselâ beslenme saatlerinde yiyeceğini paylaşıyor mu?

Arkadaşlarıyla alay ediyor mu? sakatlığıyla meselâ… topallığıyla… aksanıyla…

Hayır!.. hiçbir veli sormuyor!..

Tek gündem çocuğun başarısı… çocuğunun…

***

Diyelim ki sayısalda süper!

ya da sözelde…

resimde…

müzikte…

sporda…  

Tüm bunlar çocuğu “iyi” yapar mı?

ya da “iyi insan” olması için yeterli mi? 

Başarılı olmak, iyi olmanın garantisi midir peki?

***

Daha ilk gün, bir birini yeni görmüş, yeni tanışmış birinci sınıf öğrencilerinden birkaçının ağzından “oha!.” sözcüğü dökülüveriyor.

Teneffüslerden geriye kalan okul bahçelerinde kağıt atıklar. Bahçenin orasında burasında yiyecek artıkları…

Ve boş su, meşrubat petleri her yerde.

Paydos sonrasında çöplüğe dönüşmüş sınıflar…

Hem de bahçe ve sınıflardaki onca çöp kutularına rağmen!..

***

Tek ölçümüz başarı!..

tek kıstasımız… kriterimiz…

Herkesi “geçmek…”  “geride” bırakmak!..

Başkalarını geride bırakarak mutlu olmak!..

Geride bıraktıklarımızın mutsuzluğu üzerinden inşa edilen bir mutluluk!

***

Daha ilkokulda başlıyoruz buna.

Testlerle “sıralıyoruz” çocukları.

İlkokuldayken “başarısızlığı” tattırıyoruz o küçük yavrulara.

Daha eğitim-öğretimin ilk basamaklarında mutsuz ediyoruz onları. Hem de öğretmen-veli elele vererek yapıyoruz bunu. 

Bu yarışta geri kalan çocuğunun yaşadığı travmadan dolayı çocuğunu okula gönder(e)meyen veli(ler) biliyorum.

Bir veli toplantısında “Allah bu çocukları, velilerin ve öğretmenlerin şerrinden korusun!” demiştim…

gülmüştü veliler…

oysa ben ciddiydim.

anlamamışlardı beni…

ya da ciddiye almamışlardı…

öyle ya, hangi çağda yaşıyorduk?! 

 (Devam edeceğim inşallah.)



2388 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ESENÇAY'DA RAMAZAN - 20/05/2018
Esençay
ALEVİ SEMAHIYLA SAHURA KALKMAK - 20/05/2018
alevi semahıyla
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR - 14/04/2018
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR
MUHTAÇ ZAYIF KİŞİLİKSİZ DUYGUSUZ VE ŞIMARIK - 13/03/2018
muhtaç... zayıf... etkisiz...
ZAHİRİ DİNDARLIK - 01/03/2018
zahiri dindarlık
KİM KAHREDECEK AMERİKA'YI - 15/01/2018
Kim kahredecek Amerika'yı
YENİ YIL HUZUR GETİRİR Mİ - 01/01/2018
Yeni yıl
İNSANLIĞI ÇOCUKLAR KURTARACAK - 26/12/2017
Dünyayı çocuklar kurtaracak
GOOGLE FACEBOOK KULLANMAYIN - 19/12/2017
Kudüs
 Devamı
Hava Durumu
Saat