• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM
ZEKAİ GÖRGÜLÜ
z.gorgulu@hotmail.com
OKUMAMIŞ ANNELERİMİZİN İRFANI
10/10/2016

Elbette bizim annelerimiz de severdi biz çocuklarını.

Ama bir derinliği vardı o sevginin.

bir derinliği…

gizliliği… 

gizemi...

görünmezliği…

Şımartmazdılar sevgileriyle.

Ama hissederdik…

Bazen elimizi tutuşlarından anlardık.

Bazen bakışlarından.

Hatta azarlayışlarından!..

Ve hatta vurmalarından!..

Hiç, azarladığı ya da dövdüğü için annesinden nefret eden çocuk gördünüz mü?

Azarlandıkça anneyedir çocuğun yönü.

Hatta itildikçe yapışır annenin eteğine…

***

Aşikâr edilmediği için değerliydi sevgi.

faş edilmediği için.

her zaman değil. gerektiği zaman. gerektiği kadardı sevgi. “ihtiyacımız” kadar.

***

Kalabalıklar içinde sevmezdiler meselâ…

Hele de diğer çocukların içinde.

Bize olan sevgilerini “sokmazdılar” başkalarının gözüne... görünür kılmazdılar...

Bir dolu çocuğun içinde “aşkım” diye seslenmezdiler meselâ!..

***

“Okumamış” annelerimiz, hele de yetim çocukların yanında adeta görmezdiler bizi.

Sanki elleri onlara daha şefkatli dokunurdu.

O an, orada bize dokunduklarından daha şefkatli dokunurdular sanki onlara.

sesleri daha bir titrerdi o yetimlerle, öksüzlerle konuşurken.

gözler buğulanır, nemlenirdi.

***

Bir okul bahçesi dolu veli.  öğrenci sayısı kadar adeta.

Sınıf sırasına çocuklarıyla el ele girenler sırtlarında çocuklarının çantasıyla.

Özellikle anneler.

Adeta kuşatıyorlar çocukları… 

Sanırsınız alıp kaçıracaklar ellerinden.

Ve bırakamayan çocuklar annelerinin ellerini.

***

“Gidebilir miyim aşkım?” diyor anne çocuğuna.

nazlanıyor çocuk.

mızmızlanıyor.

şımarıyor…

Yanağını uzatıyor öpmesi için.

Anne öpüyor çocuğunu… sonra da çocuk annesini... annesiz ya da babasız kalmış çocukların hüzünlü bakışları altında…

***

Birinci sınıf öğrencilerimle tanışıyorum. Anne-babalarının adlarını, ne iş yaptıklarını soruyorum.  

“Babam yok benim.” dedi kız öğrencim.

“Nerede ki?” dedim aptalca…

“Öldü!” dedi, düşmüş bir suratla… ağlamaklı...

dondum!

kızdım kendime.

kahrolası düşüncesizliğime.

dengesizliğime…

cehaletime…

***

Sonra “koruyucu aile”de anne-baba şefkati arayan bir başka öğrencim...

***

Annelerimizin bizi ortalık yerlerde, kalabalıklar içinde, hele de öteki çocukların içinde neden sevmediklerinin, sevemediklerinin “kerameti”ni sezdim yarım asırlık bir gecikmeyle…

O okumamış, o “cahil” annelerimizi besleyen bu toprakların irfanı yok artık.

irfanı…

yani “gerçeğe” ulaştıran güçlü sezişi…

bilgeliği… 



1337 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ESENÇAY'DA RAMAZAN - 20/05/2018
Esençay
ALEVİ SEMAHIYLA SAHURA KALKMAK - 20/05/2018
alevi semahıyla
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR - 14/04/2018
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR
MUHTAÇ ZAYIF KİŞİLİKSİZ DUYGUSUZ VE ŞIMARIK - 13/03/2018
muhtaç... zayıf... etkisiz...
ZAHİRİ DİNDARLIK - 01/03/2018
zahiri dindarlık
KİM KAHREDECEK AMERİKA'YI - 15/01/2018
Kim kahredecek Amerika'yı
YENİ YIL HUZUR GETİRİR Mİ - 01/01/2018
Yeni yıl
İNSANLIĞI ÇOCUKLAR KURTARACAK - 26/12/2017
Dünyayı çocuklar kurtaracak
GOOGLE FACEBOOK KULLANMAYIN - 19/12/2017
Kudüs
 Devamı
Hava Durumu
Saat