Ne güzel değil mi!..

Ya da ne ilginç!..

Turizm Bakanı rica etmiş "okulların yaz tatili uzatın" diye, o sebepten Milli Eğitim Bakanı da uzatıvermiş tatili!..

Turizmciler istedi diye! 

Sormadan öğretmenlere. velilere. öğrencilere.

20 milyon öğrenci, turizmcilerin tesislerinde doyasıya tatillerini yapsınlar!

Sizce 20 milyon öğrencinin ne kadarı turizm tesislerinde tatil yapıyordur?

*** 

Şunun şurasında seçime ne kaldı?

Oldu olacak kapatıverin seçimlere kadar okulları!

Bu da seçmenlere bir "kıyağınız" olsun!..

***

Hem erken açıp da ne yapacaksınız okulları?

Öğretmen atamaları da yapılamadı zaten.

Hani şu yeni atanacak gencecik çocukları diyorum.

Beklettiğiniz...

***

Bir de şu TEOG sonuçları... 

perişan ettiğiniz çocuklar!.. 

zulmettiğiniz!.. 

daha bu yaşlarda!.. 

“Kendini nasıl hissediyorsun?” diye bir sorun bakalım o çocuklara!..

Uzatın ki tatili, biraz kendilerini toparlayıversin zavallılar!..

***
Erken açsanız ne olacak ki zaten?!

YGS'de 40 soruya verilen doğru cevap sayısı utanç verici!

Yetiştirdiğimiz öğrenciler, sorulan 40 sorunun ancak 3 ya da 4 tanesine doğru cevap verebiliyormuş. (1)

Uluslararası sınavlardaki durumumuz mu?!.. 

"Sonuncuyuz" demeye dilim varmıyor da "sonlardayız" diyelim. (2)

***

Nobel tarihinde "Nobel Ödülü" almış bir bilim insanımız var mı? 

Daha doğru bir ifadeyle Nobel ödülü alabilecek bilim insanını yetiştirebilen üniversitelerimiz?

Onların tatilini de uzatalım. 

Yani üniversitelerin...

Dünya Üniversiteleri sıralamasında en iyi üniversitemiz ODTÜ 85. sırada!..(3)

Uluslararası Bilimsel Yayın İndeksine göre, bilgisayar bilimleri alanındaki yayın sayımız 1800, G.Kore'nin yayın sayısı ise 6500'müş.

Neredeyse beş katımız. (4)

İran dahi bilimsel yayında bizden ilerdeymiş. (5) 

Erteleyelim üniversitelerin açılışını da!

Gerekirse kapatalım...

İran'a gönderelim gençlerimizi...

Ya da Güney Kore'ye!

Varsın onlar düşünsün!

*** 

Ya da diyorum Milli Eğitim Bakanı olacakları staja mı göndersek ABD'ye...

Almanya'ya!..

Güney Kore'ye ya da!

***

Milli Eğitim Bakanlığı, uygulamalarıyla hiç bu kadar "dip" yapmamıştı.

Hiç bu kadar dib'e vurmamıştı. 

***

Tabii, öğretmenleri, onlarca, bir birine zıt, düşman sendikalarla parça parça olmuş bir camiada işler ancak bu "düzeyde" yürür.

Bu bağlamda aynı dibe vuruş da öğretmen camiasında yaşanmakta!..

Ne uzatılan tatile, ne de yap-poz ya da sınama-yanılma yöntemiyle yürütülmeye, oluşturulmaya çalışılan eğitim politikalarına sahici, gündem oluşturucu itirazlar/alternatifler sunamayan camianın sessizliği anlaşılır gibi değil. 

Öğretmen camiasının sessizliğinden söz ediyorum.

Sendikaların...

Öğretmen sendikalarının!..

Acaba diyorum biz öğretmenleri de mi gönderseler staja.

Japonya'ya meselâ!..

Yine ABD'ye!..

İngiltere'ye!.. 

Nasıl oluyor oralarda bu işler! 

Sendikalar hangi alanlarda mücadeleler veriyorlar acaba?

Politik/ideolojik mi?

Yoksa akademik/meslekî/ekonomik/özlük hakları bağlamında mı?

Bir görsek!

Bir idrak etsek!

***

Öğrenciler mi?

Onlara düğün bayram!..

***
Bindik bir alâmete.

Gidiyoruz kıyamete!..

(1,2) Abbas Güçlü
(3,4,5) Taha Akyol