Allah, kulu Muhammed'le ilk, Hira'da konuştu.

Cebrail aracılığıyla.

Hira'dayken...

yani yalnızken...

düşünmeye daldığı bir anda...

düşünürken... 

Allah, tenhada olan kuluyla konuşur. yalnız kuluyla. Zat'ını arayanla...

***
İşte Hira'daki o muhataplık, o muhatap alınma hali, Kur'an'la ilk karşılaşma anıydı aynı zamanda.

Kur'an'la şereflenme anı. 610 yılı ramazan ayının Kadir Gecesi'nde.

Ramazan ayının Kur'an ayı olmasının hikmeti de buradan neşet etmede.

Biz Müslümanlar sırf o anın, sırf o gecenin hürmetine, Kur'an'la muhatap kılınmanın, Kur'an'la şereflendirilmenin hürmetine ramazanın tamamını oruçlu geçiriyoruz.

***
Neydi Kur'an?

Mesaj...

yani öğüt...

okunması gereken.

okunması ve anlaşılması...

ve üzerinde düşünülmesi...

***

Peki kalabalıklarda mümkün müdür düşünme eylemi. ameliyesi.

Peygamber'imiz kendini dağlara vurarak yaptı bu işi.

Kalabalıklardan kaçarak...

dağlara...

yalnızlığa...

Hira'ya...

***
Sonra?

Yani sonraki yıllarda peki?

Peygamberimiz ömrünün sonuna kadar ramazanın son on gününü itikafta geçirirdi.

Yine yalnızlaşarak...

Yine kalabalıklardan kaçarak...

Kalabalıklardan uzaklaşarak...

Hira'daki gibi...

Yine düşünmek için.

Yaklaşabilmek için Yâr'e. Sevgili'ye.

Hep kalabalıklardan kaçarak.

Sadece kalabalıklardan mı?

İştahtan ve şehvetten.

Kazançtan ve kârdan.

Neşeden ve gülmekten.

Zira Mutlak Yâr'e, Mutlak Sevgili'ye yaklaşmak isteyenin dünyevi olan hiçbir şeyle ilgisi, ilişkisi olmaz. olamaz.

Efendimiz'in kalabalıklardan kaçarak itikafa girmesinin, yalnızlığa çekilmesinin aksine modern dindarlık, yalnızlıktan kalabalıklara kaçıyor.

şehre... çarşıya... meydanlara... kalabalığa...

Yalnızlığı sevmiyor modern dindarlık...

Yalnız kalmayı beceremiyor. Beceremiyor değil istemiyor.

Hiçbir ayda yemediğimizi ramazanda yiyoruz. Öyle bir hazırlık ki iftara! Hiç doymayacakmışız gibi. Meydanlar, çarşılar festival havasında. Ramazan sırf tıkınma ayına dönüşmüş durumda.

Lüks lokantalar, oteller rezervasyonlarını çok önceden yaptılar.

Oysa efendimizin ramazan azığı biraz ekmekle, biraz sudan ibaretti.

Dolayısıyla hüznü yaşamak için yalnızlaşmak icap eder.

Sonuçta ramazan hüzün ayıdır... Hüznün ayı... sevgiliye hasretin... özlemin...

***

Bu satırları yazanın halini mi soruyorsunuz?

Efendim erbabı der ki:

Tüm ibadetlerde olduğu gibi oruç ibadetinin de bir ahkâmı/açık hükümleri/kuralları vardır. Bu avamın işidir. Herkes yapabilir.

Bir de esrarı/sırları/gizli kuralları vardır. Bu da okumakla bilinmez. Öğrenmekle de...

Sırlar, "bilenlere" değil, "görenler"e açarlarmış kendilerini. Görenlerin nazarına.

*** 

Bendeniz henüz ahkâm bölümünde debelenmekteyim efendim!