Tokat'ın bir ilçesinde, cuma namazı için camideyiz. 

Mihraptaki hatip, Amerika'nın zengin bir eyaletinden söz ediyor:

"Dünyanın en zengin eyaleti burası. Zenginlerle dolu bir eyalet. Yok yok. Her şey var... Her şeyleri var...

Evet, dünyanın en zengin eyaleti ancak intihar eden edene. En çok intihar vakası da bu eyalette oluyor." 

Ve hemen soruyor hatip kendini dinleyen cemaate:

"Neden peki?

Neden onca zenginliğe rağmen insanlar intihar ediyor?"

Beklemeden de veriyor cevabını:

"Çünkü" diyor, "maneviyat yok maneviyat! Maneviyat açlığı çekiyorlar."

Doğru mudur bu teşhiş?

Evet, muhtemelen doğrudur.

Bu burada bir dursun.

*** 

İslam coğrafyası hergün "canlı" bombalarla sarsılıyor.

Üzerine bağladığı bombaları patlatan "Müslüman" intihar bombacılarıyla.

Kalabalıkların içinde hem de.

Bomba yüklü kamyonlar infilak ediyor... 

Çarşılarda...

Pazar yerlerinde...  

Müslüman kanı Müslümanların elinde...

Kan gölü Müslüman coğrafyası.

Pakistan... Irak... Suriye... Mısır... Libya... vs. vs. 

Bu da burada bir dursun. 

***

Bu gün gazetelerde okudum:

Beş erkek, beş kadının canına kıymış...

Kadınlarının canına... 

Hanımlarının.

"Eş"lerinin... 

Çocuklarının annelerinin...

Kimi boğarak...

Kimi ağzına namlu dayayarak.

Hem de ramazanda...

Adana'da... İstanbul'da... İzmir'de... Antalya'da...

Daha geçenlerde şehrimizde...

*** 

Ülkemiz "dindarların" politik kavgalarına sahne son bir yıldır...

Yola beraber çıkan dindarların...

Bir birlerine dünyayı dar etmek için and içiyorlar hergün!.. 

***

Kudret yumruğumuzu hep karşıtlarımızın masasına indirmekten kendimize dönemedik bir türlü.

Kendimize bakamadık.

Göremedik kendimizdeki "hastalıklı" imanı!

İslâm'la ilişiği kesilmiş Müslümanlığımızı.

Hep "ötekinin" günahıyla akladık kendimizi. 

İslâm coğrafyasında Müslümanlar bir birini boğazlarken, Amerika'nın bilmem ne eyaletindeki zenginlerin manevi yoksunluklarıyla meşgulüz.

Onlar maneviyatsızlıktan intihar ediyormuş...

Tamam... kabul...

Peki biz Müslümanların utanç verici barbarlıklarının nedeni ne?

Hangi güçlü "maneviyat" bize bu vahşeti işletiyor.

Hangi ayetten güç alarak boğazlıyoruz birbirimizi?

Hangi hadisten? 

Efendimizin hangi uygulamasından... 

Şeytana küfretmekten kendi günahımızı göremez olduk. 

Hayır göremez olduk değil. Kendimizi görmeye cesaretimiz yok. 

Kendi günahımızı görmeye... eksiğimizi...

Ve şeytanla işbirliğimizi!...

***

Mezhepçi, cemaatçi, etnik, ideolojik tutkularımız böldü bizi.

Bölük bölük etti.

Kendi tutkularımızla başbaşayız...

Hapsolduk tutkularımıza...

Mağaradayız. mağaralarımızda...

*** 

Medineden uzaktayız artık.

Yani medeniyetten.

Zira Medine birlikte yaşayabilmenin adıdır.

Tüm farklılıklarımızla birlikte yaşayabilmenin adı.

Tüm dinlerle...

mezheplerimizle ...

cemaatlerimizle...

ideolojilerimizle... 

ve etnik kimlikliklerimizle... 

*** 

Müslümanlar, girdikleri mezhepçiliğin karanlık mağarasından çıkmak zorundadır...

Cemaatçiliğin tutsak kılan bağlarından...

Etnik milliyetçiliğin kibrinden...

Ve ideolojinin kör eden bilgiçliğinden...