Geçenlerde Mevlana'yı yazmıştınız ya İsa Hocam...
Mevlana'yı...
Hepimizin adını bildiği Mevlana'yı.
Ama okumadığımız...
okuyamadığımız...
okutmadıkları...
***
Mesnevi'yi okumuş kaç vatandaş vardır dersiniz? (Ben de dahil)
Vazgeçtim ortalama vatandaştan, kaç aydın okumuştur Mesnevi'yi?
Kaç entelektüel?
***
Çoğumuz Mevlana'yı Elif ŞAFAK'ın "AŞK" kitabından "öğrendik."
Hani şu Mevlana'yı ve Şemsi anlatan AŞK romanından...
Bence çarpıcı bir kitaptı.
Okuyanı Mevlana'ya yaklaştıran...
Mevlana'dan haberdar eden...
temas ettiren...
Hissettiren Mevlana'yı...
Ve Mevlana'daki aşkı...
Aşk üzerinden Allah'a yaptığı yolculuğu.
Aşkla nefsini nasıl yerle yeksan ettiğini.
"Ben"e düşmanlığını...
"Ben"i, "sen"de yitirişini.
***
Milyonlar sattı AŞK...
Ya MESNEVİ!?
***
Siz çözebildiniz mi problemi sayın İsa Hocam.
Mutlaka çözmüşsünüzdür. Akademik pozisyonunuz size bu yetkinliği sağlamıştır kuşkusuz.
***
Bizim kuşak da Mesnevi'yi okumadı.
Okuyamadı...
Okutmadılar...
Kültürel kodlarımızın temel referanslarından biridir Mevlana ve Mesnevi'si. Bu toprakların irfanının inşasında bir temel taştır da aynı zamanda.
Ondan habersiz kalmak bir yanımızı boş bırakır.
Bazı davranışlarımız da anlamsızlaşır sanki.
Mevlana, "aşk" üzerinden yürütür insanı Allah'a.
***
Ama olmadı. Haberimiz olmadı Mevlâna'dan. Yunus'u da aynı şekilde pas geçtik.
Neden mesela bu ülkenin okullarında Mevlâna ve Mesnevi'si temel bir ders olarak okutulmaz.
Aşka ve muhabbete kesmiş bir Ulu'dan haberdar olsaydık boğazlar mıydık bir birimizi?

Sanırım niçin Mevlana'yı okumadığımıza, okuyamadığımıza, okutulmadığımıza dair söyleyecek sözleriniz vardır.

***
Sayın hocam;
Yerel gazeteler daha çok "haber-reklam" üzerinden var etmeye çalışırlar kendilerini. Çünkü yaşamak için başka da çareleri yoktur.
Ancak vatandaşın bu şehirde çıkan bir yerel gazeteyi alıp okumak için de bir sebebi olmalı değil mi?
Bu sebep neden siz olmayasınız?
Ya da bir başka akademisyen...
Bu halkın, üniversitesinin hocalarıyla bir ilişkisi, bir teması olmalı diye düşünürüm hep. Ve bu şehrin üniversitesindeki akademisyenlerin söyleyecek sözleri olmalı bu halka... Çok mu zordur yazmak... Ve yazarak paylaşmak.
Şehrin insanının aydınlanmasına katkı vermek imkansız bir şey midir?
Neden bu şehrin insanı, sizin ya da bir başka yazarın makalesini okumak için sabırsızlanmasın? Heyecanlanmasın?
***
İsa Hocam, hoş geldiniz köşenize...
Dolu geldiniz.
Gelişiniz başka "hoş gelişlere" sebep olur inşallah...