• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM
ZEKAİ GÖRGÜLÜ
z.gorgulu@hotmail.com
EVLİLİK
11/12/2012

"Babam yok ki!.." dedi çocuk zeytin siyahı gözlerini gözlerime odakladığında.
Dondum...
Ne diyeceğimi şaşırdım...
Daha birinci sınıfta...
Yedisinde...
***
Sınıfça tanışıyoruz.
Kendimizi, ailemizi tanıtıyoruz.
Adımız, soyadımız...
Babamızın adı... işi...
Annemizin adı... işi...
vs. vs.
***
"Anneanne" demiş bir öğrencim daha bir kaç yıl önce, "Öğretmenime, annem İstanbul'da çalışıyor, dedim. Söylemedim bir annemin olmadığını!"
Anlatırken gözleri doldu anneannenin...
***
Ne kadar da çoklar...
Ve çoğalıyorlar hızla.

***
Parmakla gösterirdik eskiden parçalanmış aile çocuklarını sınıflarda, okullarda, sokaklarda.
Bu kadar okumuş-yazmış değildi anneler-babalar o zamanlar!...                    Daha cahildiler(!)
Sosyal güvenceleri de yoktu...                                                                        Özellikle annelerin.                                                                                         Okumuş olsaydılar, sosyal güvenceleri de olsaydı hatta, bırakırlar mıydı çocuklarını babadan ayrı, ya da anneden?
Ortada bırakmamak adına sabileri, katlanırdı eşler birbirinin kahrına.
Kader adına hatta...
Kendi huzuru değildi çünkü önemli olan... Çocuktu korunması gereken... Çocuğun sorumluluğunu yüklenmek böyle bir şeydi zaten...
***
Nasıl da eksik herşey...
Nasıl da boş hayatlarının bir yanı.
Ya babasızlık kaderleri... ya da annesizlik.
Hangisinden vazgeçilebilir?!..
Hangisi yok sayılabilir?!..
Hangisine düşman olabilir minicik yürek!..
Kime kahretsin?!
Anneye mi?! Babaya mı?! İkisine birden mi?!
Mümkün mü?..
***
Resimlerindeki hakim renk siyah.
Çizgiler kararsız, düzensiz, şekilsiz ve anlamsız (gibi)...
Tam bir kaos hakim.
Rengârenk çiçekler yok. Evlerin bacasından çıkan simsiyah duman dünyayı karartmış. Dağların arkasından doğan güneş bile karanlık...
Her şey bir birine girmiş.
***
Parçalanan sadece evlilik değil.
Evlilik... ve çocuk..

Taraflardan biri anne... Müstakil bir hayat kuruyor kendine. Kurabilir ya da. Yeni bir evlilik de mümkün hatta.
Taraflardan biri de baba... O da kendi müstakil hayatını kuruyor. Kurabilir... O da evlenebilir hatta.
***
Peki çocuk?..
Ayrılanlarla birlikte ikiye ayrılan... bölünen... parçalanan...
Anne ya da baba olmadan hep eksik kalan...
Terk edilen...
Hep hasreti yaşayan.
Güvensizliği...
***
Evlilik, "kendin" olmama halidir.
Evlenildi mi, yaşadığın hayat, sana ait olan değildir artık.
"Kendi" ideallerinin gerçekleşeceği bir birliktelik hali de değildir.
Kendi huzurunu, eşinin huzuru üzerinden üretebileceğin bir "bir olma" halidir.
"Ben"in, "sen" olması halidir.
Böyle bir evliliğin çocuğu da, çocukları da mahzun olmayacaktır sınıflarda... okullarda... ve sokaklarda...



1503 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ALEVİ SEMAHIYLA SAHURA KALKMAK - 20/05/2018
alevi semahıyla
ESENÇAY'DA RAMAZAN - 20/05/2018
Esençay
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR - 14/04/2018
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR
MUHTAÇ ZAYIF KİŞİLİKSİZ DUYGUSUZ VE ŞIMARIK - 13/03/2018
muhtaç... zayıf... etkisiz...
ZAHİRİ DİNDARLIK - 01/03/2018
zahiri dindarlık
KİM KAHREDECEK AMERİKA'YI - 15/01/2018
Kim kahredecek Amerika'yı
YENİ YIL HUZUR GETİRİR Mİ - 01/01/2018
Yeni yıl
İNSANLIĞI ÇOCUKLAR KURTARACAK - 26/12/2017
Dünyayı çocuklar kurtaracak
GOOGLE FACEBOOK KULLANMAYIN - 19/12/2017
Kudüs
 Devamı
Hava Durumu
Saat