• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM
ZEKAİ GÖRGÜLÜ
z.gorgulu@hotmail.com
ESENÇAY'DA RAMAZAN
20/05/2018

Çocukluğumuzdaki ramazanları sevdik hep.
Orucunu "kulağından" tuttuğumuz ramazanları. 
Öğleye kadar tuttuğumuz oruçları!..
İftarını, Kavalağa'nın Hüseyin'in tüfek patlatarak duyurduğu ramazanları...
*** 
Elektriksiz zamanlardı.
Köyümüz meydanında camimiz. Önünde de durmamacasına akan iki oluklu çeşmesi. 
Çeşmenin üstünde Kavalağa'nın Hüseyin... 
Kavalağa'ydı bir diğer ismi de...
Hafız kendisi... müezzini camimizin, ücretini köylümüzün ödediği... buğdayla... arpayla...
Başında beyaz takkesi, elinde tüfeğiyle bekliyor iftar vaktini kendine has sükûnetiyle... 
Biz çocuklar heyecanla beklerdik tüfeğin patlama anını. Sabırsızlıkla...
Bizim ramazanlarımızın Karagöz-Hacivat eğlencesi gibiydi sanki. Orta oyunu ya da... Hatta Direklerarası... 
Bir eğlenceydi biz çocuklar için... 
Kavalağa, tüfeğin dipçiğini omzuna dayayıp, parmağını tetiğe koyduğunda kulaklarımı parmaklarımla tıkar, gözlerimi kısardım. 
Patladığında tüfek, çığlıklar atarak evlerimize giden sokaklarda yitiverirdik.
Patlamanın hemen ardından Kavalağa'nın telaşla okuduğu ezanı da duymazdık. 
***
Eğlenceli tarafını yaşardık ramazanın. Hoş olan tarafını... hoşluğunu... 
İftar sonrası köy içini doldururduk. 
Kahvehanelerin soluk ışıklarının aydınlattığı sokakları...
Teravih için... Her şey eğlenceydi dedim ya. Namaz da öyleydi... Otuz üç rekat çok gelmezdi... 
İftardan sahura bir özgürlük bahşedilirdi bize.
*** 
Gözleri görmeyen biriydi babamın iftarda evimize getirdiği adam. 
Bir garip... tanımadığımız...
Yer sofrasındaydık hepimiz. Bir eliyle tabağı tutuyor, diğer eliyle de kaşıklıyordu yemeğini. Görüyormuş gibi... 
Annem hep gözleri dolu dolu izledi adamı. 
Sonra bitirince dua etti adam. Ellerimiz açıp "Amin" dedik. 
Köyümüze böyle garip, yoksul adamlar gelirdi ramazanlarda. 
Ama sadece ramazanlarda.
İftara yakın kahvehanelerin önünde yalnız, tek başına bekleşen adamları alır iftar yemeğine götürürdü köylülerimiz. 
Tanımadıkları adamları... yabancıları... çekinmeden... 
Paylaşmak için ramazanı... orucu... ve Allah'ın verdiği rızkı...
Allah rızası için...
*** 
Annem, her akşam iftara yakın, bir ya da birkaç komşuya buharı üstünde tüten yemeklerden tabak tabak gönderirdi bizimle. 
Bu komşular genellikle yaşlı ya da yalnız insanlar olurdu.
Dua ederlerdi bize. Hoşumuza gidecek sözler söylerlerdi.
Sevinirdik...
Biz ta o zaman öğrenmiştik başkalarını pişirdiğimiz yemeğe "karşılıksız" olarak dahil etmeyi.
Bir "mecburiyet" gibi... 
Zenginlerin değil, yoksulların çağırıldığı iftar sofraları kurulurdu.
*** 
İftar önü. 
Kavalağa tüfeği patlattı patlatacak...
Önde evin erkeği...
Arkasında başı bürüklü hanımı... ve çocukları... 
Hanımın koltuğunda, üzeri beyaz örtüyle örtülmüş bir sini yufka... 
Oruç açmaya gidiyorlar bir yakın akrabaya...
"Şenlendirmeye" sofralarını...
*** 
Zamane çocukları mahrum artık yukarıdaki ramazan manzaralarından.
Evde başlayıp, evde biten ramazanlar yaşıyorlar artık. 
Yalnız yaşıyorlar ramazanları...
Yalnız yaşatıyoruz... 
Çünkü biz de yalnızız... 
Ramazan sofralarımızda yoksullar yok artık...
Boş sofralar...
Yalnız... 
Fakir...

Esençay 2012

                                                                                                            



1139 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ALEVİ SEMAHIYLA SAHURA KALKMAK - 20/05/2018
alevi semahıyla
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR - 14/04/2018
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR
MUHTAÇ ZAYIF KİŞİLİKSİZ DUYGUSUZ VE ŞIMARIK - 13/03/2018
muhtaç... zayıf... etkisiz...
ZAHİRİ DİNDARLIK - 01/03/2018
zahiri dindarlık
KİM KAHREDECEK AMERİKA'YI - 15/01/2018
Kim kahredecek Amerika'yı
YENİ YIL HUZUR GETİRİR Mİ - 01/01/2018
Yeni yıl
İNSANLIĞI ÇOCUKLAR KURTARACAK - 26/12/2017
Dünyayı çocuklar kurtaracak
GOOGLE FACEBOOK KULLANMAYIN - 19/12/2017
Kudüs
AYRILDIKÇA BÜYÜRÜZ - 17/12/2017
Ayrıldıkça Büyürüz
 Devamı
Hava Durumu
Saat