Bir Uygur Atasözü derki:
"Köyün itleri birbirine küs olsalar da kurdu görünce birleşirler…"
***
Ve Cemil MERİÇ şöyle tarif eder bizi:
"Kızıl şal görmüş İspanyol boğası gibi, her düşünceye ve her düşünene saldırmak.
Bu canım memleket, bu yüzden bir cüzzamlılar ülkesidir.”
***
12 şehit…
Ve sıvası dökülmüş, harap evlere düşen ateş…
Badanasız duvarlarına asılan devasa büyük Türk bayraklarının örtemediği yoksulluğa…
Ve yüreklere düşen…
***
Bir Anadolu irfanıdır küs olduğunuz ve hatta kin beslediğiniz komşunuzun bir yakını öldüğünde başsağlığına gitmek…
Kovulmazsınız… Hakarete uğramazsınız…
***
Ve yine bir Anadolu irfanı göstergesidir:
Köyde bir cenaze varsa düğünde davul-zurnayı susturmak…
Velev ki cenazesi olanla kanlı-bıçaklı düşman olun…
O düğün iptal edilir… Davul-zurna susar.
Acı çekenin yasına hürmet etmek bir Anadolu töresidir…
***
Ve Türk siyasetinin Anadolu irfanından yoksunluğu, yoksulluğu utanç verici…
Şehit cenazesine gidenin yuhalandığı, hakarete uğradığı bir “düşüklük” hali…
İnsanlıktan uzak… Dinden uzak… Ve ahlâktan…
***
Şehitler, ülkenin şehitleridir…
Tüm ülkenin… Ve tüm milletin…
Siyasetin değil… Ve bir partinin…
***
Şehit cenazeleri üzerinden politik çıkar üretmek bir düşüklüktür.
Ölen şehitler üzerinden bir siyasi fayda üretmek bir ahlâki düşüklüktür.
Türk siyaseti hiç bu kadar onursuz olmamıştı.
***
Yazar Ahmet TAŞGETİREN’le bitirelim yazıyı:
“Yasımız var beyler…
Bay siyasetçiler yasımız var.
Tamam ülke olarak yas ilan etmediniz ama, hiç olmazsa şehitler için taziye evine dönüşen tüm memleketin yürek yangınına saygı gösterin.”