Milli Bakanı Sayın Yusuf TEKİN açıkladı:
“Tüm sınıflarda müfredat çok ağır…
Hafifleteceğiz…”
***
“Çocuklarımıza gereksiz bilgiler yüklüyoruz.
Ve düzeylerinin üzerinde…”
***
“Öğretmenler konuları yetiştiremiyor…”
***
“Ortaokulda “lisans” düzeyinde konular mevcut.”
(Yani fakülte düzeyinde…)
***
Emekli bir eğitimci olarak sayın bakanın kurduğu her cümlenin doğruluğuna inanıyorum.
***
Merak ediyorum:
Çocuklarımıza bu kadar yükü kim yüklemiş?!
Bu hatalar yapılırken 22 yıldır bu ülkenin eğitimini plânlayan hükümetin eğitim bakanları neredeydi acaba?!..
Neden fark edememişler çocuklarımıza yapılan bu eziyeti/kötülüğü?...
***
Peki biz öğretmenler neredeydik?!
Bu ülkenin eğitimcileri neredeydi?
Öğretmen yetiştiren akademia ne işle meşguldü?
Eğitim fakülteleri akademisyenleri örneğin…
Ve pedagoji camiası…
***
Ya eğitim sendikaları?..
Mangalda kül bırakmayan…
Onlarcası…
Parça parça…
Bölük pörçük…
Gazetelerde sayfalarca demeç veren…
Demeç vermeyi sendikacılık sanan!
Etkisiz!..
Varlıkları fark edilmeyen…
Gündem oluşturamayan…
***
Toplumsal kalitemiz trajik…
Bekleyen!..
İsteyen değil…
Talep eden…
Baskı oluşturan…
***
Verilene razı olan...
Razı değilse bile itiraz edemeyen…
“Örgütlü” itiraz geliştiremeyen…
Gündem belirleyemeyen…
Zira talep edebilmek bir entelektüel birikim gerektirir.
Entelektüel cesaret…
Hak arama yürekliliği…
***
Doğu toplumlarının karakteristik özelliğidir biat…
Lidere…
Güçlü olana…
Ve otoriteye…
Zira toplumun ihtiyaçlarını belirleyendir lider!..
İhtiyaçların ne olduğuna karar veren!..
Bilge!..
Hatadan münezzeh!...