• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM

İNSANLAR İÇİN YASAK BÖLGE

Evet ormanların girişine bu tabelâlar asılmalı. 

Yasaklanmalı insan ziyaretine! 

Kendi doğasını katledene!…

Kazanma hırsıyla yok edene!..

 

*** 

Elbette sorun küresel bir sorun.

Dünyanın dört bir yanından gelen orman yangını haberleri kanıksandı neredeyse.

Her ne amaçla olursa olsun yok edilen yeşilin, doğanın, küresel kıyameti hazırladığına bigâneyiz… 

Yani kayıtsız… 

Vah vah!.. Tüh tüh.. mesabesinde ilgimiz…

 

*** 

Maden çıkarma amacıyla ülkemizde (Akbelen, Kazdağları) yağmalanan yeşile karşı da etkili, etkin bir toplumsal muhalefetimiz yok…

Olan da resmi güçlerce engellenmekte…

 

***

VI.Yüzyıl…

İslam’ın elçisi Peygamberimiz:

“Yarın kıyametin kopacağını bilseniz, yine de elinizdeki fidanı dikin.” der.

Her müslüman bu hadisi bilir!

 

***

XV. Yüzyıl…

Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet:

“Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim.” der. 

 

***

XX. Yüzyıl…

Atatürk, Ertuğrul Yatı’yla Yalova açıklarından geçerken sahilde bir ulu çınar ağacı görür.

Kıyıya çıkar ve bu ulu çınarın altında gölgelenir. 

Çok etkilenir, yanındakilere bu çınarın yanına kendisi için bir ev yapılmasını ister.

Ev yapılır.

Aradan zaman geçer. Atatürk, kendisi için yapılan köşke gelir. 

Bir bakar ki bahçıvan, çınarın köşke değen dallarını budamaktadır.  

Atatürk budama işini durdurur ve şöyle der:

“Dal kesilmeyecek. Köşk kaydırılacak!”

Ve köşk, altına döşenen raylar üzerinde kaydırılır. Bu yüzden de adı “Yürüyen Köşk” olur.

 

*** 

XXI. Yüzyıl…

Olay Kanada’da geçer. 

Kahramanı Özbay MELANİA’dır. 

Kardelen çiçeğine benzer çiçek açan ağaçtan bir dal koparır. 

Ardından bir lokantaya girer. Çok geçmeden peşinden bir belediye görevlisi gelir. Kopardığı dal için kendisine ceza kesileceğini söyler. 

Cezası ya hapistir ya da para cezası. 

Para cezasını kabul eder Özbay. 

Kopardığı dal ölçülür. 

40 cm’dir.

Ve 40 $ ceza kesilir.

 

*** 

Kendi ülkesinde bir ağaçtan koparılan 40 cm dal için 40 $ ceza kesen Kanada’nın 17 şirketi, Türkiye’de maden arama ve çıkarma faaliyetleri sırasında ormanlık alanları yok etmekte bir mahsur görmez.

Neden?

Çünkü Kanada’daki toplumsal bilinç yok Türkiye’de…

Yeşilini koruyacak bir hassasiyet de… 

Hatırlamıyor peygamberinin ikazını, tavsiyesini.

Bir dal kesenin başını keserim diyen Fatih’in tehdidini de…

Atatürk’ün değil ağaç, ağacın dalının kesilmesine izin vermeyişini…

Ve Kanada Devleti’nin, koparılan 40 cm dal için 40 Dolar ceza kesişini de… 

 

***

Termik santrallerin kömür ihtiyacı için Akbelen’de ağaçlar kesiliyor. 

Yer altında açılacak galeri yöntemiyle kömür çıkarmak maliyetli olduğu için, ormanlar gözden çıkarılıyor.

Akbelen, Kazdağları ve başka bölgelerdeki yeşili yok ederek maden arama/çıkarma çalışmalarına gösterilen tepkiler çok yöresel…

Toplumsal bir direniş örgütlenemiyor.

Gösterilen yerel tepkiler de devletin kolluk güçlerince bastırılıyor.

 

***   

 

“Kesilenin kat kat fazlasını dikiyoruz.” savunması bir aldatmacadır…

Bu ülkenin doğasına ihanettir…

Maden çıkarmak için katlettiğiniz yeşilin hayat bulması, ormanlaşması 30 yıllık bir süreçtir.

Maden çıkarılmasında/üretilmesinde kullanılan kimyasalların öldürücü etkileri de cabası.

 

*** 

Orman girişine asılan bir yazı görmüştüm:

“BURADA LÜTFEN HAYVAN GİBİ DAVRANIN…”

Altında da bir not.

“Çünkü doğaya zarar veren tek canlıdır İNSAN…”

Ve Tanrı’nın yarattığı canlılar içinde tek varlıktır  “bozulan…”

Hava Durumu
Saat