Geçenlerde sosyal medya hesabımda paylaştığım bir yazı için yorum yapmış zat-ı muhteremin biri.

Bir "lider"in konumu ile çelişen sözleri nedeniyle kısa bir metin oluşturulmuş.

"Mizah" amacıyla. Şapka çıkarılacak bir zekâ ürünü olmuş metin. Tabii bana göre...    

"Vatan hainliği" ile bir ilişki kurmuş, yorum-sever zat-ı muhterem!

Beni eleştirmiş gizliden gizliye, kınamış güya!..

Cevap vermedim... Hatta sildim yorumu.

Eleştiriye tahammülsüzlüğümden değil elbet.

Mizahla gerçeği ayırt edemeyecek, ikisini de birbirine karıştıracak biriyle tartışacak bir zemin bulamadığım için. 

Zaten bu yazımın amacı da o değil. Ama "vatan hainliği" üzerine yazmak için bir çıkış noktası oldu.

*** 

Nedir şu vatan?

haini olduğumuz!..

yıkmaya çalıştığımız!..

sattığımız hatta padişah Vahdettin gibi!..

ihanet ettiğimiz hiç durmadan!..

Kimin vatanı bu?

kime ait ki bu vatan bu kadar haini çok?

düşmanı...

ve ihanet edeni... 

***

Siyasal ve ideolojik mücadelede sıkça kullanılan bir terim.

aşağılayıcı...

alçaltıcı...

ve dışlayan...

katli gerektiren hatta...

***
Sadece bizim gibi demokrasisi gelişmemiş toplumlarda söylenir "vatan haini" türü cümleler.

suçlamalar...

aşağılamalar...

Demokrasisi gelişmemiş toplumlarda.

dolayısıyla hoşgörüsü gelişmemiş.

toleransı... 

ve düşünce çeşitliliği.

IŞİD, Taliban, Hizbullah, Boko Haram gibi örgütler bu demokrasi yoksunluğunun eseri. 

Medine'yle ve dolayısıyla Medeniyetle tanışmamışlığın...

Asr-ı Saadet'te Ebu Cehil'e böyle zulmedilmedi.

Ebu Leheb'e de... 

Hiç yapılmadı.

Sadece "davet" edildi İslâm'a...

Musa'nın Firavun'u çağırdığı gibi...

"Yumuşak" konuşarak.

Bu "yumuşak bir dil kullan!" emri, Tanrı'ya ait irade...

O'nun ikazı...

emri...

*** 

Vatan.

Yaşadığımız yer...

Varlığımızı devam ettirdiğimiz... ettirebildiğimiz...

Korunduğumuz... sarıp sarmalandığımız... beşiğimiz... ana kucağımız.

neşv-ü nema bulduğumuz...

bireysel ve toplumsal hafızamız...

üstünde biz. altında geçmişimiz... 

yani geçmişimiz...

***
Kimdir o zaman "vatan haini?"

Kim üstlenebilir böyle bir sıfatı?

ya da kabul edilebilir birşey midir?

Kimse kabul etmeyeceğine göre böyle bir aşağılamayı, kim kime yapar? 

***
"Vatan haini" diye nitelediklerimiz, yine bu vatanın çocukları.

gidecek başka yeri olmayanlar yani.

genellikle siyasal hasımlarımız.

farklı etnik ve kültürel topluluklar.

Ama genellikle bizim gibi düşünmeyenler. 

kesinlikle "bizden olmayan"lar.

***
Politik, etnik ya da mezhepçi grupların "mutlakiyetçi" saplantılarının bir çıktısıdır "vatan hainliği" kavramsallaştırması.

Kendi "meşruiyetimizi" ötekinin "gayr-ı meşru"luğu üzerinden sağlamaya çalışıyoruz.

Bu hal bize bir "Türk ulusu" yaratma projesinden mükteseptir.

Vatanı kendi etnisitemizden ibaret sayıyoruz. ya da sanıyoruz.

kendi ideolojimizden ibaret...

kendi partimizden.

kendi mezhebimizden.

ve dolayısıyla bizim etnisitemiz, partimiz, mezhebimiz dışında olanları vatanın da dışında konumlandırıyoruz.

***
Ne demişti Nazım:

"Vatan eğer sizin çiftliklerinizse...
...
kurtulmamaksa kokuşmuş karanlığınızdan.

Ben vatan hainiyim..."

***
Daha ne desin Nazım?..

Koca Nazım!..